Değerli Okuyucularım;
Sevgili Okuyucularım;
En değerli ve en Sevgili okuyucularım.
Saçmaladığımın farkındayım.
Günümüz hali çoğunlukla saçmalıklardan ibaret değil mi?
Şimdi bu yazıyı okuyanlara sorsam bugün hangi saçmalıklarla karşı karşıya kaldınız diye, onlarca yaşadığınız saçmalık sayabilirsiniz değil mi?
Bugün yaşadığınız saçmalığın bir tanesini düşünün.
Ya siniriniz bozulur, yâda gülüp geçersiniz.
Giresun’da Gazeteci olmak böyle bir şey!
Gülüyormuş gibi yapsak da, sinirlerimiz hep bozuk!
Psikolojimiz Allah’a emanet!
Giresun’da zaten yeterli doktor yok…
Bizlerin Psikolojisini düzeltecek doktor zaten yok!
Diğer illeri bilemem ama iki satır yazmak istedim.
Giresun’da Gazeteci olmak zor kardeşim…
Yazsan niye yazdı derler, Yazmasan biliyorsun da niye yazmıyorsun derler.
Yazmazsan…
Sen gazeteci değil misin?
Bu yolların halini görmüyor musun?
Biz neler çekiyoruz görmüyor musun?
Anlatın siz ben sizin adınıza yazayım dersin.
Olmaz derler.
Ya oğlu bir kurumda çalışıyordur, yâda kızı herhangi bir kuruma işe girecektir.
Gazetecinin başı belaya girsin.
Giresun’da Gazeteci olmak zor kardeşim…
Yazarsan…
Gece Telefonun susmaz, Sabah Telefonun susmaz.
Baksan bir dert
Bakmazsan ayrı bir dert
Yazdığın haberi kaldır kardeşim.
Hatırım yok mu?
Çay da mı içmedik?
Sana hiç mi faydamız dokunmadı?
Biz arkadaş deeelmiyük…
Tik Tak Tik Tak
Aklıma mukayyet ol Yarabbi…
Amin deyin o kadar da benim hatırım vardır sizde herhalde.
Ben de yıllar yıllar önce bu işi niye kendime meslek seçtiysem artık.
Kimse yazdıklarımı üstüne alınmasın.
Kimse üstüne alınsın diyerek yazmadım.
Son olarak değerli okuyucularım ve takipçilerim;
Gecenin bir yarısı yâda sabahın bir köründe Antidepresan içip beni aramayın.
Ben Doktor değilim!
Bende sizin gibi kafadan hastayım.
Saygılar!